Brand

Select Language
Turkish English
şap smack
şap smacking noise
sap handle
sap grip
sap stalk
şap alum
sap cauline
sap stem
sap handhold
şap splash
şap plash
sap peduncle
şap squelch
sap hilt
sap handgrip
sap butt
sap haft
sap halm
sap haulm
sap helve
sap lug
sap scape
sap shaft
sap shank
sap stag
sap stick
sap stipe
sap stock
sap a boy without a girlfriend
sap boyfriend
sap decline
sap declining
sap deviate
sap lover
sap sheer
sap single thread
sap stack
English Turkish
sap besisuyu
sap özsu
sap canlılık
sap dirilik
sap güç
sap aptal
sap lağım
sap sıçanyolu
sap sıçanyolu kazmak
sap temelinden yıkmak
sap altını kazmak
sap çökertmek
sap azaltmak
sap zayıflatmak
sap altını kazarak yıkmak
sap temelini bozmak
sap baltalamak
sap cop ile yere sermek
sap ağaçtan yalancı odun çıkarmak
sap avanak
sap bitki özü
sap cop
sap duvar yıkma çukuru
sap hayat kaynağı
sap lâğım kanalı
sap usare
sap ahmak
sap tüket(mek)
sap enerji
sap argo aptal
sap avanak. (--ped, --ping) azaltmak
sap (--ped, --ping) ask. temelini kazıp yıkmak
sap altına sıçanyolu kazarak ilerlemek
sap tüket
sap armut
sap su
sap yalancı odun
Turkish Meaning
1. Bitkinin dal, yaprak, çiçek gibi bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm. 2. Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak. 3. Bir aracı tutmaya yarayan bölüm: "Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı."- S. F. Abasıyanık. 4. İplik, tire, ibrişim gibi şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik. 5. halk ağzında Demet durumundaki ekinler.